91- "Keşfedilmemiş Bir Ev" Karma Sanat Eserleri Saat Ve Obje Müzayedesi
-Müzayede komisyonu %10'dir. KDV Komisyon tutarına %20 Eklenir.
Önemli NOT!!!
-Kazanılan eserlerin ödemesi 3 iş günü içinde yapılmadığı taktirde antikalarim.com'un hukuki işlem başlatma hakkı olacaktır. Özel durumları firmamıza bildiriniz.
-Alıcı İptal Veya Cayma Durumunda Toplam Tutarın %30'unu Ödemek Zorundadır.
MÜZAYEDE AÇIKLAMASI
Pey verebilmek ve canlı müzayedelerimize katılabilmeniz için üye olmanız veya üye girişi yapmanız gerekmektedir
Değerli Antikalarım.com ailesi;
Sizin için özenle hazırlamış olduğumuz ve sizlere sanatı sanatla sunduğumuz 91- "Keşfedilmemiş Bir Ev" Karma Sanat Eserleri Saat Ve Obje Müzayedemize hepiniz hoş geldiniz :)
Müzayedemiz antikalarim.com adresimizde 08/11/2024 Cuma günü yayına girmiş olup, 19/11/2024 Salı günü saat 20.59’a kadar pey alımına devam etmektedir.
19/11/2024 Salı günü saat 21.00'da ise canlı online müzayedemiz, antikalarim.com adresimizde başlayacaktır.
-KAZANDIĞINIZ ESERLERİ ARTIK KREDİ KARTIYLA ÖDEYEBİLİRSİNİZ :)
Not:
-Kazanılan eserlerin ödemesi 3 iş günü içinde yapılmadığı taktirde antikalarim.com'un hukuki işlem başlatma hakkı olacaktır. Özel durumları firmamıza bildiriniz.
-Eserlerin fotoğraflarını incelerken, daha net bir görüntü için ekran parlaklığınızı açmanızı öneririz.
-Eserlerin ölçülerini dikkatlice okumanızı rica ederiz.
-Açık artırmadan alınan eserler kesinlikle geri iade edilemez.
Bizimle +905366612464 numaralı Antikalarım.com whatsapp hattından 7/24 iletişime geçebilirsiniz.
Eser teslimi ile ilgili bilgilendirme:
Değerli üyemiz, kazanmış olduğunuz eserler, canlı müzayede bittikten hemen sonra ekip arkadaşlarımız tarafından size ulaşması için özenle hazırlanacaktır.
Kazanmış olduğunuz eserlerin toplam tutarını tarafımıza ilettikten sonra, eserleriniz en kısa zamanda anlaşmalı olduğumuz “Yurtiçi Kargo” firmasına teslim edilecektir.
Eserlerinizin kargo firmasına teslimi yapıldıktan sonra tarafınıza ulaşması ortalama “2-3” iş günüdür.
Keyifli bir müzayede olmasını dileriz :)
Saygılarımızla
Antikalarım.com :)
Antikalarım.com'dan Size Bir Mesaj VAR :)
Değerli koleksiyonerlerimiz;
Öncelikle bu güzel müzayedemize katılıp değer katığınız için Antikalarım.com ailesi olarak teşekkür ederiz :)
-Eserler yüksek çözünürlüklü set ortamında özenle çekilmiştir
-Eserleri incelemeden önce parlaklığı açmanızı öneririz.
Eserlerin hepsi uygun fiyatlıdır, peylerinizi gönül rahatlığıyla verebilirsiniz.
Antikalarım.com bir müzayede şirketi olup sadece iş ortaklarının koleksiyonlarını müzayedelerinde sunmaktadır.
75 iş ortağı 3856 kayıtlı müşterisiyle kocaman bir aile olup, hem satıcı hem de alıcı tarafının mutluluğu için hizmet vermektedir. :)
Sizde koleksiyonuza yeni eserler katmak veya müzayedelerimizde değerli eserlerinizin yer almasını isterseniz bizimle, 0536 661 24 64 numaralı iletişim numarasından iletişime geçebilirsiniz.
Antikalarım.com ailesi sizin için çalışıyor ve sizinle bir Aile oluyor.
ÖNEMLİ NOT: Eserler 07 Kasım 2024 Perşembe 20:29'a kadar pey için yayında kalacaktır. 13 Kasım 2024 Çarşamba 20:30 da ise en son aldığı pey(teklif) üzerinden canlı olarak açık artırıma başlayacaktır.
Şimdiden keyifli bir müzayede olmasını dileriz. :)
19.YY FRANSIZ PORSELEN KADRAN ŞÖMİNE SAATİ
Bu zarif Sevres porselen saat, 19. yüzyıl Fransız sanatı ve zanaatındaki en yüksek kaliteli örneklerden biridir. Sevres, tarih boyunca porselen üretiminde dünyaca ünlü bir markadır ve her eseri, hem sanatsal hem de teknik açıdan olağanüstü bir değere sahiptir. Bu özel saat, hem zarif işçilik hem de sofistike tasarımıyla dönemin aristokratik zevkini yansıtır.
Altın vermeyli işçilik, saatin her detayında öne çıkar. İnce altın damarları, saatin zarif yüzeyine işlenmiş ve bu altın işlemeler, porselenin soylu ve lüks havasını pekiştirir. Floral motifler, saatin etrafında el boyamasıyla betimlenmiş olup, pastel tonlarda zarif çiçekler ve doğal figürler kullanılarak dönemin Rokoko ve Neo-Klasik stil anlayışlarına atıfta bulunulmuştur. Her bir çiçek, ince fırça darbeleriyle titizlikle çizilmiş, renkler ise zamanla solmayacak kadar özenle seçilmiştir. Bu detaylar, saatin hem estetik hem de sanatsal değerini artırır.
Porselenin zarif yapısı ve altınla birleşen detayları, bu saati sadece bir zaman ölçü aracı değil, aynı zamanda bir sanat eseri haline getirir. Fransız Rokoko tarzının en güzel örneklerinden biri olan bu saat, dönemin aristokrasisi için hem günlük yaşamda hem de süs eşyası olarak kullanılan lüks bir obje olmuştur.
Saatin mekanizması, o dönemin en kaliteli Fransız yapımı saat makineleriyle donatılmış olup, işlevselliği ve estetiği mükemmel bir şekilde birleştirir. Sevres porselenin zarif görünümü, saatin hem işlevsel hem de dekoratif bir parça olarak değerlendirilen yönünü pekiştirir.
Bu Sevres porselen saat, sadece bir zaman ölçü aracı olmanın ötesinde, Fransız 19. yüzyıl sanatının ve zarafetin vücut bulmuş bir örneğidir. Koleksiyoncular ve sanatseverler için paha biçilmez bir değer taşıyan bu parça, Rokoko ve Neo-Klasik dönemlerinin zarif estetiğini yansıtan nadir ve değerli bir eserdir.
27x39 cm
20.YY BAŞI İTALYAN DAMGALI KALLAVİ ŞEKERLİK
Bu zarif Kapidemonta imalatı şekerlik, İtalya'nın ünlü porselen üretim geleneğinin 20. yüzyıl başlarındaki en güzel örneklerinden biridir. Kapidemonta, özellikle floral motifler ve ince işçilikle tanınan, İtalya'nın en prestijli porselen markalarından biridir. Porselenin zarif yapısı, şekerliğin geleneksel kullanım amacının ötesinde, aynı zamanda dönemin estetik anlayışını yansıtan bir sanat eseridir.
Kallavi şekerlik, dönemin lüks yaşam tarzını ve sofistike zevkini simgeler. Floral motifler, şekerliğin yüzeyine el boyamasıyla zarifçe işlenmiş olup, pastel tonlarındaki çiçekler ve doğa unsurları, dönemin Art Nouveau ve Rokoko etkilerini yansıtır. Bu detaylar, şekerliğin hem işlevsel hem de dekoratif bir obje olarak kullanılmasını sağlayan estetik değerini artırır. Her bir çiçek ve yaprak, usta bir sanatçının titiz fırça darbeleriyle canlandırılmış, zarif bir şekilde boyanmıştır.
Kapidemonta imalatı, 20. yüzyıl başlarında İtalya'da porselen üretiminde zarafeti ve yeniliği bir araya getiren bir markadır. Porselenin kalitesi, şekerliğin her detayında kendini belli eder. Kallavi olarak tanımlanan bu şekerlik, büyük boyutlarıyla dikkat çeker ve genellikle sofra takımlarında, özellikle şeker veya tatlı sunumlarında kullanılır. Ancak, onun asıl değeri, sahip olduğu estetik detaylarda ve el işçiliğinde yatar.
Kapidemonta damgası, bu şekerliğin orijinalliğini ve değerini kanıtlayan bir işarettir. Şekerliğin üzerindeki altın rengi işleme detayları, hem zarif hem de lüks bir görünüm sunar ve dönemin aristokratik yaşam tarzını yansıtır. İtalyan porseleninin en nadide örneklerinden biri olan bu şekerlik, aynı zamanda koleksiyoncular için paha biçilmez bir parçadır.
Çap: 18 cm
Altın Kaplama El Boyaması Royal Copenhagen Damgalı Dört Adet Koleksiyonluk Kahve Fincanları
Bu eşsiz dört adet kahve fincanı, Royal Copenhagen markasının zarif tasarım anlayışını ve el işçiliği geleneğini yansıtan nadir bir koleksiyon parçasıdır. Altın kaplama işlemeleri, fincanların zarif yüzeyini süslerken, her bir detayda görülen ince işçilik, eserin değerini artıran önemli bir özelliktir. Altın, tarih boyunca lüks ve zarafetin simgesi olarak kullanılmış ve bu fincanlar da bu geleneği modern bir yorumla yaşatmaktadır.
El boyama tekniğiyle işlenmiş olan her fincan, sanatçının titiz çalışması ve sanatsal özgünlüğü ile dikkat çeker. Renklerin ve desenlerin özenle seçildiği, her fincanda benzersiz bir tasarım anlayışıyla yapılan işçilik, dönemin estetik değerlerini ve zarafetini gözler önüne serer. Her bir fincan, Royal Copenhagen markasının prestijini yansıtan damgasıyla işaretlenmiş olup, markanın kalitesini ve sanat tarihindeki önemli yerini simgeler.
Royal Copenhagen markası, 18. yüzyıldan bu yana yüksek kaliteli porselen üretimiyle tanınan, sanat ve zanaat alanında kendine sağlam bir yer edinmiş bir markadır. Bu kahve fincanları, sadece birer içecek aracı olmanın ötesinde, sanat eserleri olarak koleksiyonlarda yerini alır. Her bir parça, estetik ve fonksiyonel değerleri birleştirerek, hem günlük kullanım hem de koleksiyonluk olarak büyük bir öneme sahiptir.
Fincanların dış yüzeyinde kullanılan altın kaplama işlemeleri, yalnızca dekoratif bir unsur olmanın ötesine geçerek, her bir kahve fincanına zarif bir ışıltı katmaktadır. Altının yumuşak dokusu ve ışıltısı, tasarımın genel şıklığını pekiştirirken, fincanlara göz alıcı bir zarafet ve prestij katar.
Bu koleksiyonluk kahve fincanları, sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel anlamda da değer taşır. Royal Copenhagen markası, porselenin incelikli işçiliği ve zarif tasarımlarıyla zamanla koleksiyoncuların gözdesi olmuş ve bu fincanlar, o geleneği sürdüren mükemmel bir örnek teşkil etmektedir.
Türk Kahvesi Fincanı Ebatlarında.
Fincan: 5 cm
Altlık çap: 10.5 cm
Beymen'de bir tabak fiyatı 6000tl'dir
DEKORATİF DOĞAL AHŞAP TABLA İLE TASARLANMIŞ BOHEM OPALİN LALEDAN (DÖNEM: 20. YY)
Bu eser, 20. yüzyıl Bohem sanat geleneğinin zarif bir temsilcisidir. Doğal ahşap tabla üzerine yerleştirilen opalin lale, el işçiliğinin ve estetik anlayışının bir araya geldiği dikkat çekici bir parça olarak öne çıkmaktadır.
Bohem opalini kullanan sanatçılar, bu cam türünün benzersiz ışık geçirgenliğini ve renk derinliğini vurgulayarak doğadan ilham almışlardır. Lalenin zarif formu, hem doğanın güzelliğini yansıtırken hem de zamanın ötesinde bir estetik sunmaktadır. Ahşap tablanın doğal dokusu, esere sıcak bir hava katmakta ve camın soğukluğuna güzel bir kontrast oluşturmaktadır.
Bu parça, iç mekan dekorasyonunda önemli bir yer tutar. Hem sanat eseri hem de fonksiyonel bir nesne olarak kullanabileceği gibi, aynı zamanda geçmişin estetik değerlerini günümüze taşıyan bir simge niteliği taşımaktadır.
Zarif tasarımıyla, bu Bohem opalin lale, hem koleksiyoncular hem de sanat severler için nadir bir fırsat sunmaktadır. Doğal malzemelerin uyum içinde birleştiği bu eser, sanatsal ve tarihi açıdan önemli bir katkı sağlamaktadır.
Uzunluk: 40 cm
Yükseklik: 25 cm
19. YY FRANSIZ MİNELİ BOHEM KARAFLAR VE BRONZDAN MAMÜL KARAF TEPSİSİ
Bu eser, 19. yüzyılda Fransız sanatında estetik ve işçilikteki zirveyi yansıtan nadir bir örnektir. Mineli Bohem karaflar, ince detaylarla işlenmiş ve zarif desenlerle süslenmiştir. Bu karaflar, dönemin iç mekan dekorasyonunda önemli bir rol oynamış, sosyal etkinliklerin ve ziyafetlerin vazgeçilmez unsurları arasında yer almıştır.
Mineli işçilik, camın yüzeyine uygulanan renkli emayelerin titizlikle işlenmesiyle ortaya çıkar. Bu teknik, her bir parçada benzersiz bir derinlik ve canlılık kazandırmaktadır. Karafların şıklığı, hem fonksiyonel hem de dekoratif birer sanat eseri olarak öne çıkmalarını sağlamaktadır.
Bronz mamül tepsi, bu karaflarla mükemmel bir uyum içinde tasarlanmış olup, dönemin zanaatkarlığının ve metal işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir. Tepsinin zarif hatları ve detayları, hem estetik hem de pratik kullanım için ideal bir zemin sunmaktadır.
Bu eser, yalnızca bir içecek servisi aracı değil, aynı zamanda 19. yüzyıl Fransız kültürünün ve sanatsal mirasının önemli bir temsilcisidir. Koleksiyoncular ve sanat severler için eşsiz bir fırsat sunan bu set, geçmişin zarafetini günümüze taşımaktadır.
Uzunluk: 29 cm
Yükseklik: 50 cm
Cloisonné Çift Uzak Doğu Vazo
Bu etkileyici Cloisonné çift vazosu, Uzak Doğu sanatının zarif ve ayrıntılı işçiliğini yansıtan nadir bir örnektir. Cloisonné, minelerin özel hücreler içine yerleştirilip fırınlanarak işlenmesiyle yapılan geleneksel bir metal işçiliği tekniğidir. Her iki vazo da bitkisel motifler ve doğal figürler ile bezeli, çok renkli mine işçiliği ile öne çıkar. Mavi, yeşil, kırmızı ve altın gibi canlı renkler, her bir vazonun yüzeyinde ustalıkla harmanlanmış, zarif çiçekler, yapraklar ve dal figürleriyle çevrelenmiştir.
Vazoların her biri, çift olarak tasarlanmış olup, birbirini tamamlayan simetrik yapılarıyla dikkat çeker. Vazonun yüzeyindeki mine detayları, geleneksel Cloisonné tekniğiyle yaratılan her bir hücrenin dikkatlice işlenmiş olması, eserin yüksek işçilik seviyesini gözler önüne serer. Bitkisel motifler ise doğanın zarif ve huzurlu yönlerini yansıtarak, geleneksel Doğu sanatıyla modern estetiği birleştirir.
Bu çift vazo, Uzak Doğu sanatının incelikli işçilik geleneğinin bir örneği olarak, hem tarihi hem de sanatsal değeriyle koleksiyoncular için önemli bir parçadır. Yüzyıllar boyu süren bu geleneksel teknik, sanatçının el işçiliğindeki mahareti ve Doğu'nun estetik anlayışını yansıtan bir mirası simgeler.
34 cm
Sanatçı İmzalı Bronz Gümüş Kaplama Genç Figür ve Çift Gümüş Kaplama Havan Şamdan
Sanatçı İmzalı Bronz Gümüş Kaplama Genç Figür ve Çift Gümüş Kaplama Havan Şamdan
Bronz Gümüş Kaplama Genç Figür: Bu eser, sanatçının zarif ve dikkatli işçiliğiyle bronz üzerine gümüş kaplama tekniklerinin ustaca birleştirildiği bir heykeldir. "Genç Figür", insan formunun estetik ve zarif bir temsilidir. Genç bir bireyin dinamik duruşu ve minimal bir şekilde işlenmiş detayları, insan bedeninin güzelliklerini yansıtırken aynı zamanda çağdaş heykel sanatındaki soyut yaklaşımı da içinde barındırmaktadır. Sanatçının imzası, eserin özgünlüğünü ve değerini pekiştirmektedir.
Bronz ve gümüş kaplama, zamanla oluşan oksidasyon süreciyle esere tarihi bir derinlik kazandırırken, aynı zamanda bu materyallerin zamanla kazandığı patina, eserin izleyicilerine geçmişin izlerini sunar. Modern sanat anlayışının etkisiyle figüratif bir dilde işlenen bu heykel, estetik değerlere duyarlı bir bakış açısını ortaya koymaktadır.
Çift Gümüş Kaplama Havan Şamdan: Bu zarif şamdan, 18. yüzyılın Avrupa tasarım anlayışından ilham alarak, geleneksel gümüş işçiliğinin modern bir yorumunu sunar. "Havan Şamdan" olarak bilinen bu tasarım, simetrik ve şık hatlarıyla görsel bir dengeyi yansıtırken, her bir detayda işçilikteki yüksek kaliteyi gözler önüne serer. Çift gümüş kaplama, şamdanın ışığı en verimli şekilde yansıtarak mekâna zarif bir atmosfer katar.
Şamdanın zarif formu ve kaliteli işçiliği, sadece bir aydınlatma aracı olmanın ötesine geçer; aynı zamanda tarihi bir objenin modern yorumudur. Havan şamdan, hem fonksiyonel bir nesne hem de dekoratif bir sanat eseri olarak, geçmiş ve bugünün estetik anlayışlarını harmanlayan özel bir parça olarak koleksiyonlarda yerini alır.
Şamdan: 24 cm
Biblo: 36 cm
Pirinç Oniks Mermer Gövdeli Çift Şamdan
Bu şamdan, zarif tasarımı ve kullanılan materyallerin yüksek kaliteli işçiliği ile dikkat çeker. Pirinç, hem sağlamlığı hem de estetik açıdan klasik bir tercih olmuştur; şamdanın ana yapısının oluşturulmasında kullanılan bu metal, zamanla kazandığı patina ile eserin tarihsel derinliğini pekiştirir. Oniks, siyah ve beyazın etkileyici kontrastını sunarak, şamdanın lüks ve zarif görünümünü destekler. Oniks taşının doğal damarları, her bir şamdanı benzersiz kılarak, sanatsal bir dokunuş ekler.
Mermer gövde, şamdanın alt kısmındaki sağlam yapıyı oluşturarak, estetik ve fonksiyonel bir denge sağlar. Mermerin soğuk ve zarif dokusu, şamdanın ağırbaşlı bir duruş sergilemesini sağlar. Hem pirinç hem de mermerin birleşimi, dönemin zengin ve gösterişli dekorasyon anlayışını yansıtan bir örnek sunar.
Çift şamdan olarak tasarlanan bu eser, simetrik bir yapı üzerine inşa edilmiştir. Işığı verimli bir şekilde yaymak için her iki tarafta da yer alan yerleşik mumluklar, aynı zamanda estetik bir denge ve görsel bir uyum yaratır. Bu şamdan, sadece bir aydınlatma aracı değil, aynı zamanda iç mekanları süsleyen zarif bir sanat eseridir.
Tasarımın tarihsel ve kültürel bağlamı, 19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle Avrupa'da popüler olan lüks mobilya ve dekorasyon anlayışını yansıtmaktadır. Bu tür parçalar, aristokratik yaşam tarzının simgelerinden biri olarak, soyluların ve üst sınıfın günlük yaşamlarını süslerken, aynı zamanda dönemin sanat ve zanaat anlayışını gözler önüne serer.
27 cm
Lovisrey Marseille Markalı. İnerva Gümüş Sosluk ve Orijinal Kutusu
Bu zarif 12 adet İnerva gümüş sosluk, Lovisrey Marseille markasının üstün işçilik ve tasarım anlayışını yansıtan bir koleksiyon parçasıdır. İnerva gümüş kullanımı, hem estetik açıdan zarif bir parlaklık hem de uzun ömürlü bir kalite sunar. Her bir sosluk, gümüşün titizlikle işlenmiş yüzeyleriyle dikkat çeker; minik desenler, zarif hatlar ve doğal parlaklıkları, dönemin zarif yaşam tarzını yansıtır.
Bu sosluklar, sadece yemek sunumlarında değil, aynı zamanda dönemin soylu ve aristokrat yaşam kültürünün birer sembolü olarak da önemli bir yere sahiptir. Lovisrey Marseille markasının tasarımları, Fransız zarafeti ve lüks yaşam tarzının izlerini taşıyan eserler olarak koleksiyoncular ve tarihçiler tarafından değerli kabul edilir.
Setin tamamlayıcı unsuru olan orijinal kadife içli deri dönem kutusu, soslukların özenle saklanmasını sağlayan, şıklık ve fonksiyonelliği bir arada sunan bir tasarımdır. Kutunun dış yüzeyinde kullanılan deri kaplama ve iç kısmındaki kadife astar, dönemin lüks mobilya ve eşya anlayışını simgeler. Kadife astar, gümüş eşyanın zarif yüzeylerini korurken, setin her bir parçasının yerli yerine oturmasını sağlayarak güvenli bir saklama alanı oluşturur. Bu kutu, sadece bir taşıma aracı değil, aynı zamanda eserle uyumlu bir dekoratif öğedir.
İnerva gümüş sosluklar, hem yemek sunumlarında kullanılır hem de şıklıklarıyla yemek masalarına zarafet katar. Sosluk kaşıkları da gümüşten yapılmış olup, her bir parça, incelikle işlenmiş sapları ve şık uçlarıyla setin mükemmel bir bütünlük içinde olmasını sağlar.
Bu sosluk seti, Lovisrey Marseille markasının tarihe kazandırdığı eşsiz tasarımlar arasında önemli bir yer tutar ve dönemin estetik değerlerini, zarif işçilik anlayışını ve sosyo-kültürel yaşam tarzını simgeler. Eser, sadece bir yemek takımı olmanın ötesinde, geçmişin zarafetini ve modern sanat anlayışını bir araya getiren nadir bir koleksiyon parçasıdır.
187 gr.
Kutu: 28x16 cm
Kaşık: 13 cm
OSMANLI 19.YÜZYIL “TEKKE İŞİ” EDİRNEKÂRİ RAHLE
Bu rahle, 19. yüzyılda Edirne'de üretilmiş olan, geleneksel Türk el sanatlarının inceliklerini yansıtan önemli bir eserdir. Ahşap malzeme kullanılarak işlenmiş olan rahle, özellikle Osmanlı döneminde dini eğitim ve ders çalışma amacıyla yaygın olarak kullanılmıştır.
Edirnekarı tekke işi, bölgenin zengin kültürel ve sanatsal mirasını temsil eden bir gelenektir. Rahlenin yüzeyinde görülen süslemeler, dönemin estetik anlayışını ve sanatçıların ustalığını gözler önüne serer. Detaylı geometrik desenler ve doğal motifler, hem işlevselliği hem de sanatsal değeri artırmaktadır.
Bu eser, yalnızca bir çalışma aracı olmanın ötesinde, tarihsel bağlamda önemli bir kültürel nesne olarak değerlendirilmektedir. Edirne'nin sosyal ve dini yaşamındaki yerini yansıtan bu rahle, tarih meraklıları ve koleksiyoncular için paha biçilmez bir örnektir.
56x21 cm
Kallavi Boyutta Bitkisel Motifli Sümerbank Özel Seri Leğen ve İbrik
Bu eşsiz Sümerbank Özel Seri Kallavi Leğen ve İbrik, Türk seramik sanatının önemli örneklerinden birini temsil eder. Bitkisel motifler ile süslenen bu parçalar, geleneksel Türk el sanatlarının zarif ve özgün örneklerindendir. Sümerbank, Türkiye'nin sanayi tarihinde önemli bir yer tutarken, bu özel seri üretimiyle de kültürel mirası yansıtmaktadır.
Kallavi Leğen, genellikle büyük boyutları ve zarif işçiliğiyle dikkat çeker. Yüksek kaliteli seramik malzeme üzerine işlenmiş olan bitkisel motifler, doğadan ilham alınarak ustaca işlenmiş olup, her bir detayda geleneksel Türk desenlerinin izleri görülmektedir. Bu motifler, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan büyük bir anlam taşır; zengin doğal motifler, Türk sanatının tarihsel ve kültürel köklerine göndermede bulunur.
İbrik, Türk kültüründe su taşıma ve temizlik için önemli bir araç olarak kullanılmış, aynı zamanda bir estetik değeri de olan bir objedir. Bu bitkisel motifli ibrik, hem dekoratif hem de fonksiyonel bir işlevi yerine getirirken, aynı zamanda Türk seramik sanatının incelikli ve zarif işçiliğini gözler önüne serer. Kallavi Leğen ile uyum içinde olan ibrik, koleksiyonluk bir değere sahiptir.
Her iki parça da hatasız olup, herhangi bir çatlak veya deformasyon bulunmamaktadır. Bu, eserlerin yüksek kaliteli üretimi ve özenli işçiliğinin bir göstergesidir. Sümerbank Özel Seri üretimi, Türk seramik sanatının geleneksel motiflerinin modern üretim teknikleriyle birleştiği bir dönemi simgeler. Bu tür parçalar, hem fonksiyonel hem de estetik açıdan Türk sanatının değerli örnekleri arasında yer almaktadır.
Sümerbank markasının damgasını taşıyan bu parçalar, Türk halk sanatını ve geleneksel el sanatlarını modern tasarımlarla buluşturan önemli bir koleksiyon parçasıdır. Hem tarihsel hem de sanatsal açıdan büyük bir öneme sahip olan bu eserler, Türk seramik sanatının zarif ve detaylı işçiliğini yansıtır.
51 cm
20. Yüzyıl Avrupa Hollanda El Boyama Taş Tepsi
Bu 20. Yüzyıl Avrupa Hollanda El Boyama Taş Tepsi, Çekoslovakya'nın sanatsal işçilik geleneği ile Hollanda'nın zengin el boyama geçmişini birleştiren, son derece zarif bir koleksiyon parçasıdır. Değirmen ve akar su temalı doğa sahneleri, bu tepsinin en dikkat çeken özelliğini oluşturur ve dönemin pastoral yaşamını, doğal güzellikleri ve sakin manzaralarını yansıtır.
Tepsinin taş yüzeyi, Hollanda'nın geleneksel el boyama teknikleriyle işlenmiş olup, büyük bir titizlikle boyanmış değirmenler ve çevresindeki akan su sahneleriyle süslenmiştir. Değirmenin dönemin kırsal yaşamının simgesi olarak tepsinin merkezine yerleştirilmiş, suyun akışı ise zarif bir şekilde detaylandırılmıştır. Boyamanın inceliği ve renklerin uyumu, her bir öğenin özgün ve canlı bir şekilde tasvir edilmesini sağlar.
Doğa temalı bu sahneler, özellikle Hollanda'nın göller, akarsular ve değirmenler gibi manzaralarla ünlü kırsal bölgelerini yansıtır. Aynı zamanda Çekoslovakya'nın taş işçiliği ve el boyama tekniklerinin yüksek kalitesini sergileyen bir eser olarak, bölgenin geleneksel sanatsal mirasını gözler önüne serer. Akar su ve değirmen gibi öğeler, hem doğal dünyaya duyulan hayranlığı hem de su gücünün geleneksel anlamını simgeler. Bu tür sahneler, aynı zamanda 20. yüzyılın başlarındaki Avrupa'da kırsal yaşamın ve doğa ile iç içe olmanın bir kutlamasıdır.
Taş malzeme, tepsinin sağlam yapısını sağlarken, el boyama işçiliği ile birleşerek her bir detayda benzersiz bir estetik sunar. Boyama tekniği, renklerin yumuşak geçişleriyle doğal bir doku oluşturur ve doğal öğelerin bir araya geldiği pastoral sahneler, görsel bir denge ve huzur yaratır.
Tepsinin Çekoslovakya'da üretilmiş olması, Çekoslovakya'nın seramik ve taş işçiliği konusundaki ustalığını ve Avrupa'nın zengin kültürel etkileşimini simgeler. Bu parça, sadece bir içecek servis aracı olmanın ötesinde, görsel bir sanat eseri olarak ev dekorasyonuna zarafet ve tarihî bir değer katar.
Bu tür el boyama eserler, geleneksel el sanatlarının ve doğa temalı sanatın nasıl modern bir üslupla harmanlanabileceğini gösterir ve 20. yüzyıl Avrupa'sının sanatsal geçmişinin değerli örneklerinden biri olarak koleksiyonlarda yerini alır.
40x20 cm
Cam Altı "NÜRNBERG" Tablo
Bu nadir eser, Avrupa Cam Altı Tekniği ile yaratılmış olan bir tablo olup, Nürnberg şehrinin zarif ve detaylı bir şekilde resmedildiği bir sanat parçasıdır. Cam altı tekniği, 16. yüzyılda Avrupa'da popüler hale gelmiş, cam levhalar üzerine yapılan boyama sanatıdır. Bu teknik, sanatçının tuvali ve boyayı, cam levhanın altına yerleştirerek, camın şeffaf yapısı ile özel bir ışık ve renk geçişi yaratmasını sağlar. Eserin derinliği, renklerin canlılığı ve camın doğal ışıkla etkileşimi, tabloya benzersiz bir estetik değer katar.
Nürnberg, Almanya'nın tarihi ve kültürel açıdan önemli şehirlerinden biri olarak, bu tabloda şehir manzaraları ve günlük yaşamı ince ince işlenmiştir. Şehir silueti, Orta Çağ'dan kalma yapılar, tarihi meydanlar ve sokaklar detaylı bir şekilde betimlenmiştir. Cam altı tekniği ile yapılan bu tablo, Nürnberg'in tarihi dokusunu, mimarisini ve sosyal yaşamını sanatsal bir dil ile sunar. Sanatçı, şehri betimlerken hem doğal ışığın hem de camın özel parlaklığından faydalanarak, şehrin ruhunu ve karakterini etkileyici bir şekilde ortaya koymuştur.
Bu teknikteki eserler, ışık ve renklerin özel etkileşimi sayesinde oldukça dikkat çekici ve derinlikli bir görüntü sunar. Camın şeffaf yapısı, tabloya sadece görsel bir zenginlik katmakla kalmaz, aynı zamanda izleyicinin eserin içine girmesine olanak tanır. Bu teknikle yapılan tablolar, aynı zamanda dönemin zanaat ve sanat anlayışını da yansıtarak, tarihî ve kültürel bağlamda büyük bir öneme sahiptir.
Avrupa Cam Altı Tekniği, o dönemde sanatçılara yeni bir ifade biçimi sunmuş ve eserlerin görsel etkileyiciliği ile tanınmalarını sağlamıştır. Bu teknik, sanatçının teknik becerisini, sabrını ve estetik vizyonunu gözler önüne serer. Nürnberg'in zarif detaylarla resmedilmiş bu tablosu, dönemin sanatsal birikiminin önemli bir örneğidir ve yalnızca görsel değil, tarihsel açıdan da büyük bir değere sahiptir.
28x34 cm